Alternatif alanda hizmet gören bu sağlık sisteminin en iyi bilinen şekli Ayurveda’dır.
Sanskritçe “Ayurveda” sözcüğü “Yaşam Bilimi” demektir. “Ayur” yaşam “Veda” da bilgi demektir. Ayurveda “Uzun yaşam bilgisi veya bilimi” olarak tercüme edilebilir. Hindistan'ın alt kıtasında ortaya çıkan antik bir sağlık sistemidir. Günümüzde daha çok Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'da uygulanmaktadır. Çin ve Tibet tıp sistemleri üzerinde etkileri olmuştur.
Konvansiyonel tıpta ( modern Batı tıbbı ) ilaçlar hastalığın mikroorganizmalar gibi spesifik nedenlerini yok etmeye yönelik geliştirilirken, Ayurvedik tıpta hayat tarzının değiştirilmesiyle savunma mekanizması olan bağışıklık sisteminin güçlenmesi sağlanır. Ayrıca bitkisel formüllerle ve diyetle rahatsızlığı yok edecek şekilde bedene direnç kazandırılır. Ayurvedik sisteme göre sağlıklı olmak dosha (beden tipi / mizaç), agni (hazım ısısı), dhatu (yedi beden dokusu: lenf, kan, kas, yağ dokusu, kemik, ilik, ersuyu) ve mala (dışkı, üre ve diğer atıklar) arasındaki denge üzerine kuruludur.
Ayurvedik tıbbı ana kavramlarının başında bedenin "doşa" denilen üç ana tipe ayrılmasıdır. Bunlar; Vata, Pitta ve Kaffa'dır. Her insanda bu doşa tiplerinden birinin baskın olduğu ve her doşanın özgün bir yaşam şekliyle (beslenme vs.) uyum içinde tam işlevini sürdürdüğü kabul edilir.
Ayurvedik tıpta teşhis, hastanın gözle, elle muayenesi, sorgulanması ile sağlanır. Ayrıca şunlar da gerçekleştirilir: Nabız teşhisi, idrar, dışkı, dil, göz, deri, konuşma - ses ve genel görünüş. Hazım kapasitesi, kişisel alışkanlıklar, bedenin görüntüsü, hastanın direnci de göz önüne alınır. Bunun yanı sıra teşhiste hastalıkla ilgili belirtiler de gözlemlenir ve çeşitli testler de uygulanır.
Tedavide enerji merkezleri “Çakra”lardaki dengesizlik ve “Dosha” lardaki dengesizlik giderilmeye çalışılır, bitkisel formüller kullanılır, yemek düzeni ve hayat tarzına doşaların dengeye kavuşması için müdahale edilir ve ruhsal sağlık bakımından psikolojik destek verilir, hüzünlü ruh hali ortadan kaldırılmaya çalışılır. Ayurveda’da yoga, meditasyon, olumlu bakış açısı, doğal, organik, bitkisel, katkısız beslenme ve aromatik masaj da çok önemli yer tutar.
Ayurvedik tıp, kökeni en eskiye dayanan, sistematik ve en doğal tıp çeşitlerinden biridir. Ancak şu bir gerçektir ki, kişi hangi tıp alanını kullanıyor olursa olsun, hangi alandaki terapistten şifa tekniği alıyor olursa olsun, aslında rahatsızlığı ortaya çıkaran neden de, şifalanma süreci de, insanın tamamen kendi içselliğinde, zihinsel ve duygusal dünyasında ve bedenin enerji akışındadır. Bu yüzden bu doğal terapi yöntemlerini öğrenirken ve uygularken ya da uygulatırken, kişinin kendi iç mekanizmalarını öğrenmesi, kısaca kendini tanıması da şifalanma sürecinde büyük bir kolaylık sağlayacaktır.
Comment: 0